Miras Hukuku
Miras Hukuku Nedir. İnsanın öldükten sonra malları üzerinde yapmak istedikleri ölümle birlikte gelen tasarrufları ve ölmeleri halinde veya gaipliğine karar verilmesinden sonra veya ölüm karinesinin varlığı halinde miras olarak kalabilecek malların yasal mirasçılar ve diğer atanmış mirasçılar arasında nasıl paylaştırılacağını, borçların nasıl ve hangi sırada ödeneceğini inceleyen ve belirleyen özel bir dalıdır.
Şunu belirtmeliyiz ki herhangi bir kişiye bağlı olmayan ve mirasçılara intikal edebilecek vasfa sahip olan mal varlığına miras hukukunda tereke denilmektedir. Yani mal sahibi ölmüş ve mirasçılara kalabilecek olan taşınır veya taşınmaz mallara tereke denilmektedir. Miras bırakandan kalan malların devrine ilişkin veraset işlemleri bazı ülkelerde mahkeme kararıyla bazı ülkelerde noterlikler vasıtasıyla nüfus kayıt sistemleri üzerinden belgelendirilebilmektedir. Ülkemizde de hem mahkemelerden hem de noterliklerden bu belgeler alınabilmektedir.
Miras hukukuna göre kanuni olarak iki tür mirasçı bulunmaktadır. Bunlardan birisi yasal mirasçılar diğer ise atanmış mirasçılar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Yasal mirasçı, miras sahibinden bırakılan mala yasal olarak ortak olan miras bırakan ile kan bağı olan mirasçılara, miras hukukuna göre yasal mirasçı denilmektedir. Atanmış mirasçı ise miras hukukuna göre miras bırakan kişinin kan bağı ile mirasçısı olmadığı halde, miras bırakanın kendi öz iradesiyle mirasçı olma hakkını elde etmiş kişilerdir. Yani özetle miras bırakanın kendiliğinden kan bağı olmadan belirlediği kişiler atanmış mirasçılardır. Türk Medeni Kanununda miras hukukuyla alakalı olarak Zümre sistemi kabul edilmiştir.
Eşin ölümü durumunda sağ kalan eşin payı nedir
Miras Hukukunda Eşi ölen sağ kalan eşin mirastaki alacağı pay mirasçı zümresine göre değişmektedir. Eğer ki miras bırakanın alt soyu ile birlikte yani birinci zümre ile mirasçı olursa kalan mirasın dörtte birini almaktadır. Sağ kalan eş miras bırakanın anne ve babası ile yani ikinci zümresiyle mirasçı olursa mirasın yarısını almaktadır. Miras bırakanın büyük anne ve büyük babaları ve onların çocuklar ile birlikte yani üçüncü zümreyle mirasçı olması durumunda mirasın dörtte üçüncü almaktadır. Miras Hukukuna göre Üçüncü zümrede de kimse bulunmaması halinde sağ kalan eş mirasın tamamını almaktadır.
Bunun haricinde Türk Medeni Kanununda evliliklerde yasal olarak mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi kabul edilmiştir. Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olmaktadırlar. Miras Hukukuna göre Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup, birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmesi suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilmektedir.
Boşanmanın mirasa etkisi
Boşanma kararının kesinleşmesinden sonra, eş miras hukukunda yasal mirasçı olamamaktadır. Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar, boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarda kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşmadıkça kaybetmektedirler.
Tenkis davası nedir.
Miras hukuku incelendiğinde: Tenkis davası, Miras bırakan kişinin sağlığı yerinde iken ölümünden sonraki tasarruflarının saklı paylı mirasçılarının saklı paylarını ihlal etmesi sonrasında iptalidir. Bu durumu bir örnek ile açıklayacak olursak; Dört çocuğu olan ve miras bırakan bir baba varsayalım. Babanın tüm malvarlığını en küçük çocuğa bıraktığını kabul edelim. Geriye kalan üç kardeşin mirastan eşit miras hakkı bulunduğundan ve miras paylarının yarısı saklı pay olduğundan diğer üç çocuğun saklı payının ihlal edilmiş olduğu kabul edilmektedir. Bu durumda mağdur olan çocuklar tarafından miras bırakılan çocuğa karşı tenkis davası açmaları gereklidir. Tenkis davasında saklı payların eşit bir eşit bir şekilde bırakılması sağlanabilmektedir.
Tenkis davası saklı payı olan mirasçılar tarafından açılabilmektedir. Sadece dava açanın payı paylaşılır. Dava açmayan kardeşin saklı payında herhangi bir işlem yapılmaz.
Miras hukukunda Kamu tüzel kişilikleri ve kamuya yararlı dernek, vakıf veya kuruluşlara yapılan tasarruflar en son olarak tenkis edilmektedir.
Tenkis davası ne zaman açılmalıdır. Tenkis davası açma hakkı mirasçının saklı payının zarar gördüğünü öğrendikten itibaren başlayarak 1 yıl içerisinde veya her durumda vasiyetnamelerin açılma tarihinden, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden 10 yıl geçmekle dava hakkı düşmektedir.
Sayfamızın alt kısmında bulunan yorum kısmından aklınıza takılan sorularınızı, karşılaşmış olduğunuz hukuki sorunlarınızı ücretsiz olarak sorabilir veya düşüncelerinizi bize aktarabilirsiniz.